Son dönemde Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi, vatandaşın dövizden vazgeçerek TL’ye yönelmesiyle yeniden şekilleniyor. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması sonrası özellikle son bir hafta içinde yapılan rezerv satışları dikkat çekiyor. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre, vatandaşın para piyasası fonlarındaki parası, TCMB’nin brüt rezervini güçlendirici bir kaynak olarak öne çıkıyor.
NASIL BİRİKİYOR? Merkez Bankası’nın brüt rezervini hesaplarken ilk adım, kendisinin sahip olduğu döviz ve altın rezervinin toplamı ile başlar. Ardından bankaların müşterilerinin tasarruf tercihlerine bağlı olarak TCMB’de tutulması gereken zorunlu karşılıklar ve bankaların TCMB’deki mevduatları eklenir. Böylece vatandaşların ya da şirketlerin dövizden vazgeçip TL’ye yönelmesi, ülkenin rezervini artırabilir.
11.4 MİLYAR DOLAR PPF’DEN Veriler, bu eğilimin nasıl ortaya çıktığını ekonomist Ömer Rıfat Gencal’ın analizinde netleşiyor. 19 Mart sonrası dönemde TCMB’nin rezerv artışını 39 milyar 750 milyon dolar olarak hesaplayan Gencal’a göre, döviz getirisinden vazgeçilip TL faize yatırılan para piyasası fonlarından (PPF) gelen artış yaklaşık 11 milyar 383 milyon dolar olarak kayda geçiyor. Ayrıca, yüksek TL faizleri nedeniyle şirketlerin kullandığı döviz kredileri TCMB’nin rezervine yaklaşık 13 milyar 209 milyon dolar katkı sağladı. Uluslararası yatırımcıların kısa vadeli girişleri ya da çıkışlarıyla ilişkilendirilen swap kanalıyla gelen rezerv artışı ise 15 milyar 158 milyon dolar düzeyinde görünüyor.