Gece yarısına doğru kuvözdeki bebeğin başında durup devrim niteliğinde bir dikkatle çalışan genç bir hekimin, ışıklar sönmüş yoğun bakım odasında hissettirdiği sorumluluk duygusu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Yatan bebeğin durumu ağırlaşabilir endişesiyle, Nurdan Hasırcılar adında pediatri asistanı, sabahın ilk ışıklarına kadar monitör başında bekledi. Bu süreç boyunca paylaştığı görüntü, bir anlık bir fotoğrafçılık değil, uzun bir gece boyunca verilen emeklerin ifadesi halinde yankı buldu.
“Sizin gördüğünüz bu kısa an, benim tüm gecemdi” diyen Hasırcılar, bebeğin kritik durumda olduğuna dikkat çekti. Havayı titreten haraketler, nabız ve solunum dahil bütün hayati göstergelerin hızla değişebildiğini, bu nedenle bir an bile yanından ayrılmasının riski artırdığını vurguladı. Monitör karşısında geçirdiği saatler boyunca dinlenmenin bile güçleştiğini ama bu zorluğun karşısında pes etmek yerine dikkatle izlemeyi seçtiğini söyledi.
“Bir anne için çocuğunu emanet etmek çok zordur; ben de bu bebeğe aynı saygı ve özeni göstermek istedim.” şeklinde ifade ettiği bağlılık, paylaşımla birlikte toplumda geniş yankılar uyandırdı. Hasırcılar, ayakta duran bu bağı güçlendiren tutumun bir yansıması olarak, “DURUMU KRİTİK OLDUĞU İÇİN AYRILMADIM” sözlerini hatırlattı. Bu deneyim, yalnızca bir gece meselesi değil, hemşirelik ve doktorluk mesleğinin özünde bulunan fedakarlığın da simgesi olarak görüldü.
“Kayıtlar ve notlar, sadece sayılar değildir; hisler ve cesaret de bu tablonun bir parçasıdır.” diye konuşan Hasırcılar, bebeğin başında bulunduğu süreyi vicdanen rahatlatan bir karar olarak nitelendirdi. Telefonda gördüğü olumlu ileti ve paylaşımların kendisini motive ettiğini belirtti.
“ÇOK GÜZEL MESAJLAR ALDIM” şeklinde başlayan açıklamasında, paylaşımın o an için planlı bir viralleşme amacıyla yapılmadığını; basitçe, bebeğin başında kalmanın hissedilen güveni ve aşkı toplumla paylaşmaktan doğduğunu ifade etti. Yaklaşık 1,5-2 ay önce başlayan paylaşımın, son günlerde beklenmedik bir ilgi topladığını söyledi. Hasırcılar, bu süreçte tıp kariyerine odaklanma ve pediatriye yönelme kararının pek çok kişiye ilham verdiğini belirtirken, yenidoğan çetesinin ardından gelen mesajların fazlalığına da değindi.
“Evimizden çok burada vakit geçiriyoruz; hastalarımızı gördükçe ailemizden çok onları seviyoruz.” diyen doktor, iş yükünün ve duygusal bağların zorluklarını şu sözlerle dile getirdi: “Uzun süre yatan hastalar, bizim için çok özel bağlar kuruyor. Bazen kötü haberler de düşüyor; fakat sağlık çalışanları olarak birbirimize güvenmek ve birbirimizi desteklemek, bu zorlu günlerde dayanma gücümüzü artırıyor.”